Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Ömer Kalyoncu’nun su konusunda uluslararası ihaleye çıkılacağı yönünündeki açıklamalarının gerçeklerle bağdaşmadığını belirterek, uluslararası hukukun geçerli olmadığı Kıbrıs’ın kuzeyinde uluslararası ihaleye çıkılmasının mümkün olmadığını belirtti.
Başbakan’ın imzaladığı anlaşma ile yağmur suyundan, içme suyuna kadar tüm su kaynaklarımızın ve su altyapımızın özelleştirilmesini kabul ettiğini ve suyun işletilmesinin AKP yankuruluşu bir şirkete verileceğinin gün gibi ortada olduğunu vurgulayan Korkmazhan, “en azından yaptığınız işi topluma doğru anlatın” dedi.
Su anlaşması çözümle birlikte geçersiz olacak.
İmzalanan su anlaşmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve çözüm sürecine zarar verdiğini de kaydeden Korkmazhan, bu anlaşmanın çözümle birlikte geçersiz olacağını ve Federal Kıbrıs Devleti ile Türkiye’nin yeni bir anlaşma yapacağını kaydetti.
Başbakan Ömer Kalyoncu’nun anlaşmanın çözümden sonrada geçerli olacağı yönündeki açıklamalarının da doğru olmadığını kaydeden Korkmazhan, “Her iki tarafın bugüne kadar yaptığı uluslararası anlaşmalar her iki tarafın ve Birleşmiş Milletler’in onay vermesi durumunda çözümden sonra da geçerli olacaktır. Kıbrıs Türk tarafı müzakere masasına bugüne kadar 350 anlaşma götürmüş, bunların yalnızca 35’i BM ve Kıbrıs Rum tarafınca kabul edilmiştir. Uluslararası hukuka ve AB hukukuna aykırı olan su anlaşmasının ne BM, ne AB ne Kıbrıs Rum tarafınca kabul edilmesi mümkün değildir” dedi.
Talat toplumdan özür dilemeli.
Yerel su kaynaklarının kullanımı konusunda halkı hırsızlıkla suçlayan CTP-BG Genel Başkanı Mehmet Ali Talat’ı toplumdan özür dilemeye çağıran BKP Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan, Talat’ı kınadıklarını vurguladı.
“Esas hırsız halkın suyunu özel şirkete peşkeş çekenlerdir” diyen Korkmazhan, suyun özelleştirilmesine karşı mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdüreceklerini vurguladı.