Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan Türkiye karşıtlığı üzerinden partilerine karşı yanıltma haberler ve olumsuz propaganda yapılmasının artık halk nazarında kabul görmediği ve prim yapmadığının altını çizerek, “ Birleşik Kıbrıs Partisi duruşu net bir partidir. Ankara’daki AKP hükümetinin dayatma, tehdit ve şantajla ülkemizin siyasi, ekonomik ve demokratik yapısını kontrol altına alma çabasının karşısında ezilen Türkiye halkları ve emekçilerinin yanında saf tutan bir partiyiz” dedi.
Kendi insanımızın menfaat ve çıkarlarını savunmak öncelikli görevimizdir.
“Her siyasi oluşum öncelikle kendi ülkesinin ve insanının çıkarlarını savunmak ve korumakla yükümlüdür” diyen İzcan, Birleşik Kıbrıs Partisi’nin sol, emekten, barış ve demokrasiden yana bir parti olarak ısrarla bunu yapmaya devam ettiğine işaret ederek, “ Karşılaştığımız tüm zorluk, karalama ve yıpratmalara karşı parti olarak bütünlüğümüzü koruyarak bugüne kadar inançlarımızdan ve değerlerimizden geri adım atmadık, atmayacağız. Siyasi çizgimiz dün neyse bugün de odur, yarın da o olacaktır” dedi.
Rejimle bütünleşmiş partilerin aksine, hem iç meselelerde hem Türkiye hükümetleri ile olan ilişkilerde ve Kıbrıs sorununun çözüm sürecinde geri adım atmayarak, Kıbrıs Türk toplumunun menfaat ve çıkarlarını koruyan politikalar üretmeye devam edeceklerini vurgulayan İzcan, “ Birleşik Kıbrıs Partisi siyaseti bir şey olmak için değil, ülke yararına bir şey yapmak için yapar. Halkımız bizim siyasetimizin doğru bir siyaset olduğunu ve BKP’nin Kıbrıs Türk siyasetindeki önemini benimsemiştir. Önemli olan bu çizgide devam ederek halk desteğini büyütmektir” dedi.
Temiz siyaset temiz insanlar tarafından yapılır.
Temiz siyasetin temiz insanlar tarafından yapılabileceğini işaret eden İzcan, “ Temiz siyaset yapmak demek partisel çıkarları değil toplum menfaatlerini ön plana çıkarmak, kendiniz için değil ülkeniz ve insanınızın menfaat ve çıkarları için politikalar üretmek demektir. Kısacası rejime karşı ödün vermeden mücadele etmektir. Bunu yaparken de kendi dışında benzer değerlere inanan ve bu değerler doğrultusunda mücadele eden oluşumlarla iş ve güç birliği yapmayı görev bilmektir. Yurdumuzun barış, çözüm ve demokrasiye ulaşabilmesi için yapılması gereken budur” dedi.