Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan yaptığı yazılı açıklamada, 2016 bütçesinin bir önceki bütçeler gibi adaletsiz ve dengesiz olduğunu belirterek, bütçenin üretim ve yatırım yerine, kamudaki statükoyu muhafaza etmeye yönelik hazırlandığını kaydetti.
“Oy kaygusu ile partizanca şişirip hantal ve niteliksiz bir yapıya dönüştürdükleri kamu sektörüne, toplam istihdam içerisinde %17 olmasına rağmen bütçenin %85’ini ayırdılar” diyen Korkmazhan, CTP-BG/UBP hükümetinin partizanlık ve statükolarını sürdürmek için halkın vergileri ile oluşturulan bütçeyi israf ettiğini kaydetti.
Üreticilerin devletten alacaklarını tahsil edemediği için iflas noktasına geldiğini, toplam istihdam içerisinde %83 olan özel sektör çalışanları ve işçilerin açlık sınırının altında bir ücret ile yaşama mahkum edildiğini, bütçeden sağlık, eğitim, üretim ve turizme ayrılan payın çok komik olduğunu vurgulayan Korkmazhan, bütçe varolan bu dengesizliğin ortadan kaldırılarak adil bir şekilde dağıtılmasını talep ettiklerini kaydetti.
Kamu ve ekonomide köklü reforma ihtiyaç var.
“Üreticilere, çalışanlara, asgari ücretlilere, eğitime, sağlığa, turizme ve sanayiye daha fazla pay ayrılmamasının nedeni olarak öne sürülen ‘kaynak yok’ bahanesi gerçek değildir” diyen Korkmazhan, “Kaynak çok ancak niyet yok. Öncelikle bütçede ve kamuda reforma gidilmelidir. Kamu sektörüne ve cari harcamalara bütçenin %85’inin ayrılması kabul edilemezdir. Ek mesailere her yıl 82 milyon TL, 150 civarı müşavire her yıl 18 milyon TL maaş, siyasi partilere her yıl yapılan 7 milyon TL devlet katkısı ile kaynak yaratılabilir. TC kökenli şirketlere uygulana 15 yıllık vergi muafiyeti kaldırılarak, bir çok şirkete bağışlanan 100 milyonlarca TL vergi borçları tahsil edilerek, kaçak ekonomi ve zarar beyan edip vergi kaçıran büyük sermaye gruplarının üzerine gidilerek kaynak yaratılabilir. Cumhurbaşkanlığı örtülü ödeneği, bakan, milletvekili ve müdür maaşlarından başlayarak astronomik maaşlardan kesintiye gidilerek, kaynak yaratılabilir” dedi.
2014 yılı sonu itibarıyla 4.730 milyar TL iç borç, 8.434 milyar TL dış borç olmak üzere aşırı borç yükü bulunduğunu ve bunun anlamının iflas etmiş bir ekonomi olduğunu vurgulayan Korkmazhan, ekonomide üretime dayalı planlı bir programa ve köklü reforma ihtiyaç olduğunu, aksi takdirde borç yükünün artmaya ve yoksulluğun derinleşmeye devam edeceğinin altını çizdi.