BKP Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan yaptığı yazılı açıklamada, 2016-18 ekonomik protokolünün içeriğinin halktan gizlenerek kapalı kapılar ardında imzalanmış olmasını şiddetle protesto ettiklerini, protokole Kıbrıs Türk toplumu adına atılan imzanın meşru olmadığını belirterek, dayatma protokolün başta ekonomi olmak üzere tüm alanlarda yıkım yaratacağını ve Türkiye’nin ülkemiz üzerindeki tahakkümünü derinleştireceğini vurguladı.

Mezarda emeklilik ve kemer sıkma politikaları.

Dayatma ekonomik protokol ile emeklilik yaşının 65’e yükseltileceğini, yıllarca çalışan kesimlerin emeklerinin karşılığını almalarının zorlaştırıldığını kaydeden Korkmazhan, halk düşmanı bir protokol ile karşı karşıya bulunulduğunun altını çizdi.

Neo-liberal kemer sıkma politikalarının protokolün özünü oluşturduğunu kaydeden Korkmazhan, işsizliğin, pahalılığın, yoksulluğun ve yolsuzluğun artacağı uyarısında bulundu.

Ülke yargısının ve hukuk sisteminin mali ve ekonomik protokolde ele alınmasının ve bir takım dayatmaların yapılıyor olmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Korkmazhan, “Hukuk ve yargı tamamen denetim altına alınmak istemektedir” dedi.

Elektrik, Limanlar ve Telefon özelleştirilecek.

2016-18 ekonomik protokolü ile suyun ardından elektriğin, limanların ve telefonun da özelleştirileceğini kaydeden Korkmazhan, UBP-DP hükümetinin toplumun tüm özvarlıklarını, kamu kuruluşlarını ve ülkenin değerlerini bir bir özelleştirerek, şirketlere peşkeş çekmeyi kendine misyon edindiğini belirtti. Özelleştirmeleri kurtuluş ve refah reçetesi olarak sunmanın halkı aldatmak olduğunu vurgulayan Korkmazhan, Ercan, DAÜ Üniversite Öncesi Kurumları ve Su’da yaşanan özelleştirmelerin topluma maliyetinin çok büyük olduğunu kaydetti.

Ülkemizi sömürge, insanımızı ise köle olarak görenlere karşı birleşelim.

Ekonomik, mali ve siyasi dayatmalar ile Kıbrıslı Türklerin kendi evlerinin efendisi olma mücadelesini berhava etmeye çalışan, ülkemizi sömürge, insanımızı ise köle olarak görenlere karşı kararlı mücadelenin şart olduğunu vurgulayan Korkmazhan, “Halkımıza ve tüm ilerici güçlere çağrımız, güçlerimizi birleştirmek ve ortak mücadeleyi örmektir” dedi.