Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Başkanı İzzet İzcan yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıs’ın kuzeyinde artık sözün bittiği yere gelindiğinin altını çizerek, “ Geldiğimiz noktada hükümet edenler kişisel, zümresel ve partisel çıkarlarını korumaktan öteye geçememektedir. Parlamentodaki partiler halk nezdinde güvenirliliğini kaybetmiştir. Kıbrıs Türkü’nün daha onurlu, saygın, refah içinde yaşayacağı bir geleceği inşa edebilecek siyasi oluşumların hayata geçirilmesi elzemdir” dedi.

Eğitim, sağlık, ekonomi ve hayatın her alanda hızlı bir çöküş yaşandığını belirten İzcan, “ Hükümet edenler AKP’nin yerli acenteleri gibi davranmakta, Ankara tarafından dayatılan politikaları bire bir uygulamakta ısrar etmektedirler” dedi.

 

            Kıbrıs Türk toplumuna Sünni İslam yaşam biçimi dayatılmaktadır.

İlahiyat Koleji ve Koordinasyon ofisinin oluşturulması ile eğitim sistemine dinamit konulduğunu belirten İzcan, “ Buradaki esas amaç Kıbrıs Türk toplumuna sünni islam yaşayış biçimini dayatmaktır. AKP’nin temel politikası Kıbrıs’ın kuzeyinde yayılmacı politikasını hiçbir engelle karşılaşmadan uygulayabileceği zemini hazırlamaktır. Ekonomik, siyasa ve kültürel tüm değerlere alenen saldırılmasının, özelleştirilme adı altında toplumun öz kaynaklarına el konulmasının altında yatan neden budur. Sn. Binali Yıldırım Türkiye’de ne varsa KKTC de o olacak derken KKTC’yi küçük Türkiye yapacağız, Kıbrıslı Türkleri de kendimize benzeteceğiz demek istemiştir. Şu anda yapılmaya çalışılan da budur” dedi.

“ Esas mesele karşı tarafın niyetinden çok sizin tavrınızdır” diyen İzcan, bugüne kadar hükümet edenlerin Ankara’nın taleplerine tepki koymak bir yana evet efendim, tabii efendim diyerek direktiflere boyun eğdiklerini vurguladı.

 

           BKP halkın desteğine taliptir. İnsanımız seçeneksiz değildir.

Kıbrıs Türk siyasetinde devrimsel nitelikte bir değişim ve dönüşüme ihtiyaç olduğunun altını çizen İzcan, “Öncelikli yapılması gereken Ankara ile ilişkileri düzeyli ve saygın bir zemine oturtacak, önceliği Kıbrıslı Türklerin çıkarları olan, barış, çözüm, demokrasi ve insanca yaşamı savunan  bir yapının oluşturulmasıdır. Bugün parlamentoda bulunan partiler rejimle bütünleşmiştir ve rejimle bütünleşen hiç bir partinin böylesi bir değişim ve dönüşümü sağlaması beklenemez. Bu noktada, Birleşik Kıbrıs Partisi bu değişim ve dönüşümün sağlanması için halkın desteğine taliptir. İnsanımız seçeneksiz değildir” dedi.