Birleşik Kıbrıs Partisi Kadın Meclisi sözcüsü Hediye Yiğiter, Kıbrıs’ın kuzeyinde her geçen gün artan şiddet, taciz ve tecavüz olaylarının yaygınlaşarak korkutucu boyutlara ulaştığına vurgu yaparak,“ Güvenlik kaygısının git gitde artığı, kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz, cinayet gibi suçların patlama yaptığı bir ortamda, yasa yapıcıların başını kuma gömerek yaşanlalar karşısında sessiz kalması kabul edilmez. Tekrarlanan her cinayet, taciz ve tecavüzden sessizliğe bürünen, gerekli tedbirleri alıp yasal düzenlemelerin bir an once hayata geçmesini sağlamayan yetkililer de sorumludur” dedi.

Yaşanan her cinayetin ardından, gereken yasal tedbirlerin alınacağının yetkililer tarafından tekrarlandığını ancak, yeni bir şiddet, taciz, tecavüz veya cinayet vakasına kadar hiç bir önlemin alınmadığını ifade eden Hediye Yiğiter, “ Kadına yönelik şiddeti önlemek, önleyici tedbirleri hayata geçirmek, şiddete maruz kalmış kadınlar için sağlık, güvenlik, hukuki ve psikolojik danışmanlık hizmetlerini sağlamak için düzenlemeler yapılacağını bir kaç ay once yaşanan bir kadın cinayetinin ardından açıklayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına soruyoruz,üstünüze düşeni bu güne kadar neden yapmadınız? Siz  dün verdiğiniz sözü bu gün unutabilirsiniz ancak biz, verdiğiniz sözü unutmayacağız, size de unutturmayacağız” dedi.

Diğer yandan, basında cinayet haberleri verilirken kullanılan dilin, işlenen cinayetin toplum nezninde normalleştirilmesine neden olduğunu ve bunun karşısında da hükümetin alması gereken tedbirleri bir an once alması gerektiğini ifade eden Yiğiter, “ Medyanın haber yaparken kullandığı dile özen göstermesi şarttır. Cinsel suçlar, cinayetlerle ilgili haberler toplum nezninde işlenen suçu  normalleştirilecek dille verilmemelidir. Bu noktada, medya mesnsupları da haber yaparken hassas davranmalı, işlenen suçu bilerek veya bilmeyerek haffifletmeyi hedefleyen bir dil kullanmaktan kaçınmalıdır. BKP Kadın Meclisi olarak bu konudaki hassasiyetimizi tekrarlayarak basın mensuplarını aynı oranda hassas davranmaya çağırırız” dedi.