Birleşik Kıbrıs Partisi Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan, 1-7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, dünya sıralamasında Kıbrıs’ın kuzeyinin Kanser’de üçüncü sırada olduğuna dikkat çekerek, her yıl 600 kişinin kansere yakalandığına dikkat çekti.
Kansere yakalanma nedeninin %90 beslenme ve çevresel etkenler olmasına rağmen CTP-BG/DP-UG hükümetinin gereken önlemleri almadığını vurgulayan Korkmazhan, “Soluduğumuz havadan, içtiğimiz suya, yediğimiz sebze ve meyveye varıncaya kadar her gün çok sayıda kanserojene maruz kalıyoruz. Ülkede ciddi bir denetimsizlik bulunmaktadır” dedi.
Yurtdışından ithal edilen tüm gıda maddeleri, zebze ve meyvelerin zehirli olabileceğini belirten Korkmazhan, “Ülke içinde de ciddi bir kaçak tarım sorunu bulunmaktadır. Denetime tabi olmayan birçok tarım ve üretim gerçekleşmektedir. Gelişi güzel kullanılan tarımsal ilaçlar halk ve çevre sağlığı için ciddi bir tehdittir. Ülkede artan kanser ve diğer ölümcül hastalıkların en büyük nedenleri içerisinde zehirli ve genetiği değiştirilmiş gıdalar bulunmaktadır” dedi.
Her yıl tarımsal üretim için 200 ton kimyasal ilaç ve 25 bin ton suni gübre ithal edildiğini, dünyada yasaklanan bir çok tarımsal zehirlerin halen ülkede satıldığını ve Avrupa’da 50 yıl önce yasaklanan asbestli ürünlerin halen piyasada bulunabildiğini vurgulayan Korkmazhan, tarımsal üretimde kimyasal kullanımının tamamen terk edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Gıda alanındaki mafyalaşma ve kaçakçılık ortadan kaldırılmalıdır.
“Gıda alanındaki mafyalaşma ve kaçakçılık ortadan kaldırılmalıdır” diyen Abdullah Korkmazhan, Gümrük kapılarındaki denetimlerin arttırılmasını, ülkeye girecek olan her türlü ürünün öncelikle sağlık testine tabi tutulmasını, gerekli yasaların süratle çıkarılmasını, gıda denetimi gerçekleştirecek bağımsız bir kurumun oluşturulmasını talep etti.
Kıbrıs’ın kuzeyinde halen fueloil ile enerji üretimi yapıldığını, filtresiz olan santral bacalarından yayılan zehirli gazların kanserin en önemli nedenlerinden biri olduğunu belirten Korkmazhan, “Kısa vadede elektrik santrallerinin bacalarına filtre konulmalıdır. Orta vadede ise yılın 12 ayı güneş gören bir ülke olarak fueloil ile elektrik üretimine son vermeli, rüzgar ve güneş enerjisinden elektrik üretimi için gereken projeleri hayata geçirmeliyiz. Bu şekilde sağlıklı bir hava yanı sıra ucuz elektrik enerjisini de sağlayabiliriz” dedi.
Hükümet yetkililerinin Kanserin önlenmesi ile ilgili yalnızca açıklamalar yapmakla ve hiçbir zaman gerçekleşmeyen vaadlerde bulunmakla yetindiklerini, kanser ile mücadele konusunda esas yapılması gerekenlerin her zaman geçiştirildiğini belirten Korkmazhan, CTP-BG/DP-UG hükümetinin halkın göz göre göre kanser olmasını izlemeye son vererek, gereken önlemleri süratle hayata geçirmeye çağırdı